İtilaf Devletleri donanmasını Çanakkale'den geçirip İstanbul'u işgal etmekle görevlendirilmiş Fransız Amiral Guepratte, karşı tepelerde mevzilenmiş Türk kuvvetlerine bakar. Dürbünüyle topları saydığında yaklaşık 2,000 kadar top namlusu görür. O an işinin zor olduğunu anlar. Nereden bilecekti ki gördüklerinin 1,800 adedinin soba borusu olduğunu. Amiral
Guepratte çağırdığı yüzbaşıya Çanakkale boğazını mayınlardan temizleme
görevi verir. 18 mart 1915 günü yapılacak Çanakkale boğazını geçme harekatı
öncesinde görev başarıyla yerine getirilir ve boğaz mayınlardan temizlenir.
Artık İstanbul yolu açılmıştır.
Bu tarihten haftalar öncesinde Osmanlı Genelkurmayı
daha önce Edremit yakınlarında düşen bir uçağın tamirinin yapılması için
İstanbul’a getirtmişti. Bu uçak İstanbul’dan Kahire’ye giderken Edremit
civarlarında düşmüş ve çocukların oyuncağı haline gelmişti. Uçağın adı da 1890
yılında Japonya’dan dönerken batan Ertuğrul gemisinin adıydı. Uçak istanbul’da
onarıldıktan sonra Çanakkale’ye gönderilir. 7 mart sabahı pilot Cemal efendi
bir keşif uçuşu yapar ve Nusret mayın gemisinin bıraktığı Türk mayın hatlarını
göremediğini Cevdet paşa’ya iletir. Anlaşılan düşman bir gece önce mayınları
temizlemiştir.
Savaşın zor günlerinde enkaz haline gelen bir uçağın
sökülerek İstanbul’a taşınınıp tamir edilmesi ve yeniden parçalara ayrılarak
Çanakkale’ye cepheye gönderilmesi orada birleştirilerek uçması ve gördüklerini
rapor etmesi belki de savaşın seyrini değiştirmiş, İstanbul’un işgalini
önlemiştir. Gerçi savaşta geçilemeyen boğazlar mütareke döneminde geçilecek ve
çok korkulan İstanbul işgal edilecektir.
Fransız amiral, yüzbaşısının verdiği rapora güvenerek
18 Mart günü saldırı emrini verir. İngiliz ve Fransız savaş gemileri birbiri
ardından mayınlara çarparak batarlar. Amiral Guepratte, o günün akşamı amiral
gemisinin salonunda savaş mahkemesi kurarak, yüzbaşıyı yargılar. Oysa amiral,
genç subaya görevini tebliğ ederken İstanbul’a vardıklarında kendisini binbaşı
yapacağını müjdelemiştir. Dahası yüzbaşının nişanlısını Fransa’dan
getirteceğini ve düğünlerini yapacağını söylemişti. Tüm bu vaatler mayına
çarpan gemiler gibi suya düşer. Savaş mahkemesi, yüzbaşının geminin direğine
asılarak idam edilmesine karar verir. Mahkeme başkanı Amiralin kararı
açıklamasınını, büyük bir üzüntüyle dinleyen yüzbaşı son söz olarak ‘Ama baba ben görevimi yapmıştım’ der.
Ertuğrul adlı uçak ile döktüğümüz mayınları
göremeyen Cemal Durusoy’un raporu
üzerine Nusret gemisi yeniden göreve dönecek ve boğaza mayınlarını bırakacaktı.
Boğazı temizlediğini düşünen itilaf güçleri ise güven içinde ilerleme emrini
verecekti. Sonuç malum. Pilot Cemal
beyin yardımcısı ise uçağı tamir eden, parçalayıp, yeniden birleştirerek,
uçmaya hazır eden montör Vahran idi. Bazı ermeniler isyan edip arkadan
vururken, bazıları vatanı savunmak için mücadele ediyordu.
Savaştan sonra Fransa’da askeri mahkeme kararı yeniden
değerlendirilir ve yüzbaşı Guepratte’nın görevini yaptığına inanılarak cansız
vücudu, hainler mezarlığından alınarak Savaş anıtına taşınır.
Savaşın seyrini değiştiren Nusret mayın gemisi 1962
hizmet dışı kalır ve satılır. Bir süre kargo gemisi olarak çalışır. 1990
yılında Mersin açıklarında alabora olup batar. 1999 yılında çıkarılır ve Mersin
Belediyesi tarafından müzeye dönüştürülür.( Geyikli Park - Sunay Akın)